" title="Prof. Dr. İsmail TATLIOĞLU">

Hoşgeldiniz

TWITTER FACEBOOK

FACEBOOKTA BİZ

28.05.2019 tarihli – BAZI KANUN VE KHK’LERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ 1. BÖLÜM

Ana Sayfa » MECLİS ÇALIŞMALARI » 28.05.2019 tarihli – BAZI KANUN VE KHK’LERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ 1. BÖLÜM

———————————–

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) – Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli mensupları; hepinizi İYİ PARTİ adına saygıyla selamlarım.
Mayıs ayı bizim tarihimiz için önemli anlarla dolu bir ay. Yarın 29 Mayıs 1453’ün 566’ncı yıl dönümü. Sultan Fatih’i ve onun yol arkadaşlarını onurla ve rahmetle anıyoruz. “Zaman kendi ruhunda olanı doğurur.” diye bir kavram var. O zamanın yüksek adaleti ve yüksek bilimsel seviyesi Fatih’e İstanbul’un kapılarını açan temel unsurdur.
İkinci olarak, 18 Mayıs 1918, Azerbaycan Türk Cumhuriyeti’nin kurulması. Mehmet Emin Resulzade ve arkadaşlarını kuruluşunun 101’inci yıl dönümünde tekrar onur ve rahmetle anıyoruz.
Üçüncüsü de, 27 Mayıs 1960, millî iradeye yönelik bir darbe tarihi. Bu kara dönemi, aynı şekilde, 1961 Yassıada davalarıyla, Salim Başol’la anılan yargı süreciyle de anıyoruz.
Yine -devam etmiş- 28 Şubatta Vural Savaş’la anılan yargı sürecini, yine, maalesef 6 Mayıs YSK kararlarıyla devam eden yargı sürecini birlikte gözlemlemekteyiz ve bir ilerlemenin olmadığını görmekteyiz.
Parti olarak her türlü şiddeti kınıyoruz, her türlü cinayetin cezalandırılmasını istiyoruz çünkü cezalandırılmayan suçlar kazanılmış hak sayılır diyoruz.
Bugün Sayın Nevzat Şatıroğlu ve Sayın Özlem Zengin ile 61 arkadaşının teklifinden oluşan 68 sıra sayılı Kanun Teklifi’ni görüşüyoruz. Bu, normal olarak, 22 maddeden müteşekkil bir torba kanun şeklinde Komisyona geldi ve de şimdi Genel Kurulda. Öncelikle, birçok arkadaşımız bahsetti, biz de biraz üzerinde kısa olarak durmak istiyoruz.
Maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyük Millet Meclisinin yasa yapma kalitesi düşük. Bu, bu torba kanun süreciyle daha da düşüyor. Özellikle 24 Haziranda Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle bir çatı oluşturuldu. Ama bu çatıya uygun bir altyapı olmadığı için altı boş, zayıf bir süreç ortada. İnanın bunu komisyonlarda çok net görüyoruz. Arkadaşlarımız bu kanun teklifini getiriyorlar. Komisyon başkanı ve Komisyondaki AK PARTİ’li ve MHP’li arkadaşlarımızın bütün iyi niyetleriyle bu maddeleri görüşmeye çalışıyoruz. İnanın bir bulmaca çözer gibiyiz hepimiz. Bu kanun tekliflerinin arkasındaki amacı, “kanun yapanın maksadı” denilen o büyük kavramı hepimiz anlamak için zor bir bulmaca çözer gibi uğraşıyoruz. Ve giderek komisyona gelenlerin -kalitesi demiyorum ama- seviyesi de düşüyor. Bakan yok, genel müdür geliyordu, genel müdür de yok. Genel müdür yardımcıları, giderek, şube müdürleri ve giderek hizmetlilerle baş başa kalacağımızı düşünüyorum. Ve mesela bu kanunlarda bürokrasi artık bazı sorunları kendi çözeceğine Meclise göndererek yasa üzerinden çözümlenmesini istiyor. Mesela 1’inci madde Kültür Bakanlığının döner sermayesinin kurumlar vergisi muafiyetine tabi tutulması. Çok samimi söylüyorum, sayın bakan yardımcısıyla görüştüğümüzde o da bununla aynı görüşteydi, bu sorun Maliye Bakanlığı bürokratları tarafından çözülebilecek bir sorun ama ciddi bir zaman gerekiyor ve ciddi bir gayret gerekiyor. Bunun yerine, Meclise gönderilerek, bir kanunla muafiyet tanınarak çıkartılması çok daha kolay hâle gelmiş ve bunu tercih etmişler.
Bakın vergi kanunlarına. Biliyorsunuz vergilerimiz artık kanunlara sığmıyor ve muafiyetleri, istisnaları anlamak için yeni uzmanlık alanları oluştu. Biz parti olarak bu muafiyete olumlu oy kullandık. Evet, yararlıdır ama bunun süreci bu olmamalı. Doğru bir kanun çıkarma süreci olursa bürokrasi de doğru çalışır.
Bir başka husus, İstanbul’da bir üniversite, İstanbul Galata Üniversitesi kurulması. Bu bir vakıf üniversitesi. Bunun niçin Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldüğünü ne ben anladım ne de Komisyon mensupları anladı çünkü bu bir vakıf üniversitesi, bunun bütçesi bizimle alakalı değil; bu Millî Eğitim Komisyonunda görüşülmesi, orada irdelenmesi gereken bir kurum. Ha, devlet üniversitesi olsa tabii ki burada, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülsün.
Bunun gibi, mesela Maden Kanunu’nun da Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi, TRT çalışanlarının özlük hakları ve disiplinle ilgili işlemlerin de Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi, herhâlde bu Plan ve Bütçe Komisyonunda işlerin çok daha kolay geçeceğine olan inançtan kaynaklanıyor.
Biz Galata Üniversitesinin kurulmasına da olumlu oy verdik. 202’nci üniversite oluyor yanılmıyorsam, hayırlı olsun, üniversiteye karşı olmak mümkün değil, tabii ki üniversitede kalite arayışımız ve bu talebimiz daha yükselerek devam ediyor.
Üçüncü olarak, 3, 4, 5 ve 6’ncı maddelere bölünmüş TRT’nin disiplin işlemleri ve disiplin amirleriyle ilgili hüküm. Doğrusu TRT’ye artık bir yer bulmamız lazım. Mesela ben bunu Komisyonda da söyledim, tekrar söylüyorum, bizim veya milletin a Haber’le bir sorunu yok, geliri gideri özel. Ulusal Kanal’la, Halk TV’yle de bir sorunu yok, ama bu TRT’yi özelleştirme üzerinden AK PARTİ’ye vermek millet için daha hayırlı bir iş olacaktır diye düşünüyorum. Neden? Çünkü en azından bundan sonraki finansmanı milletimizin vergileriyle ve elektrik faturaları üzerinden kesintileriyle olmaz. Çünkü TRT’nin, özellikle televizyonun faaliyetleri içine baktığımızda, artık devletin televizyonu olmaktan çıkmış. Ben tekrar başımdan geçen bir olayı tekrar söyleyeyim. İstanbul’da, VİP salonunda bir sabah, televizyonun başında bir Katarlı benden yardım istedi, uluslararası bir kanal bulmamı istedi ve ben gittim, baktım ki kumandada ya A Haber var ya kapanıyor televizyon. Bunu Dışişleri Bakanıyla da Cumhurbaşkanı yardımcısıyla da paylaştım. Bana dedi ki: “Bu, devletin kanalı mı?” Ben biraz utandım, öyle sayılır dedim. Dışişleri Bakanımıza da rica ettim, dedim ki: Hiç olmazsa TRT yapın da devlet kanalımız olsun, biz öyle takdim edelim. Bunları, bu kurumları -siyasallaştırmamak demiyorum- partilileştirmemek lazım çünkü nihayetinde bunun altında hepimiz bir maliyetle karşı karşıya kalırız.
Teklifin 8’inci ve 9’uncu maddeleri, Maden Tetkik ve Arama uhdesindeki ruhsatların bölünmesi. Sayın Başkan çağırdı, Sayın Genel Müdür Yardımcımız geldi ama samimiyetle söylüyorum, bunun temel maksadını anlamış değiliz. Evet, 100 birimlik bir alanın 10 birimi belli bir yere getirilmiş ve bu ihale edilmek isteniyor ama buradaki temel amacı ve uygulamadaki durumun nasıl bir sonuç doğuracağını biz anlamış değiliz. Eğer maksadı varsa ya bize anlatan bürokratlar bu işi bize anlattıkları kadar biliyorlar ya da onlar da bizim gibi bu işi yazıldıktan sonra görmüş durumdalar.
Bir başka konu olan -daha sonraki maddelerde ama- köprü geçişlerine de olumlu oy verdik.
Bakın, bu teklifin maddeleri, bu torba kanun teklifi ve kanun yapma kalitemiz o kadar düşük ki şu teklife baktığınızda göreceksiniz, üç dört tane konu, özellikle Maden Tetkik ve Aramayla ilgili teklifle…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Toparlayalım.
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) – …şubat ayında yapılmış düzenlemeleri tekrar düzenlemek için bir teklif getirildi. Ya şubat. Yani mart, nisan, mayıs; üç ay önce kanun çıkarmışız, düzenleme yapmışız, bunu düzeltmek için tekrar bütün Meclisin enerjisini harcıyoruz.
Sözlerime son vermeden önce benim sizden bir ricam, teklifi getiriyorsunuz, lütfen bunun peşinden Genel Kurula gelin. Ben Bursa’daki arkadaşlara teşekkür ederim, hiç olmazsa onlar kalabalık hâlde geliyorlar ve Meclisteki bu sorunu aşağı yukarı çözme gayretinde oluyorlar.
Sonsuz teşekkür ederim.
Saygılar. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)