" title="Prof. Dr. İsmail TATLIOĞLU">

Hoşgeldiniz

TWITTER FACEBOOK

FACEBOOKTA BİZ

20.02.2019-ÖNERİLER-SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ-İYİ PARTİ GRUBU ÖNERİSİ

Ana Sayfa » MECLİS ÇALIŞMALARI » 20.02.2019-ÖNERİLER-SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ-İYİ PARTİ GRUBU ÖNERİSİ

Tutanak Metni:

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) – Sayın Başkan, Parlamentomuzun kıymetli temsilcileri; hepinizi İYİ PARTİ adına saygıyla selamlarım.
İstanbul Havalimanı hepimizin bildiği ve çok uzun süredir kamuoyunu da meşgul eden ve Türkiye için de gerçekten çok önemli bir yatırım. Bu yatırım esasında başlama zamanı olarak 2009 tarihli ve kuruluş yerinin bir değişimi söz konusu. Öncelikle, kuruluş yerinin 2009 tarihli Çevre Planı’nda belirtilen yerden değiştiğini görüyoruz. Daha sonra, İstanbul Havalimanı’yla ilgili ihale süreci başlıyor ve Mayıs 2013’te ihale ediliyor; 5’li konsorsiyum ihaleyi 10,2 milyar dolar yatırım karşılığında, 26 milyar 139 milyon avro yirmi beş yıllık kira bedeli olarak bir ihalenin üstlenimi söz konusu; KDV dâhil. Burada finansman olarak firmaların yüzde 20 öz kaynak kullanma mecburiyeti var ve bir kredilendirme söz konusu. Yaklaşık 3,4 milyar avrosu kamu bankaları tarafından kredilendiriliyor, dört yıl ödemesiz, on altı yıl vadeli. Ancak daha sonra bu kredilerle ilgili, firmaların aldığı kredilerle ilgili kamu garantisi devreye giriyor. Tabii, kamu garantisi devreye girdiğinde -o zamanki tartışma da şöyle- ihaleye girip de alamayan firmalar itiraz ediyor çünkü kamu garantisi işin içine girdiğinde takdir edersiniz ki finansman maliyetinde bir düşüş söz konusu olur yani kamu garantisinde finansman maliyeti daha düşüktür, bu kadar büyük bir krediyi dikkate aldığınızda 100 milyonlarca liralık bir fark söz konusudur, bu da ihaleyi alanların lehine bir gelişme tartışması olarak gündemimizde yer almıştır. Daha sonra, bakıyoruz ki zemin koduyla ilgili bir tartışma var inşatla ilgili, zemin kodunun 90 metreden 60 metreye düşürüldüğü tartışılıyor kamuoyunda. Bu ne demek? Bu da yaklaşık 1,4 avroluk bir maliyet farkı ortaya koyuyor. Bununla ilgili, bunun nasıl telafi edileceğiyle ilgili çok açık ve sarih bir izahat da söz konusu değil ve kamuoyu bunu da tartışmanın içerisine alıyor. Yani işin bu aşaması 7,3 milyar avrodan 5,9 milyar avroya düşmüş ve 1,4 milyar avroluk bir maliyet düşüşü söz konusu.
Ayrıca, daha sonra bakıyoruz ki yer tesliminde bir tartışma var ve yer tesliminde bir yıl bir gecikme söz konusu ve bu yer tartışması nedeniyle yüklenici firmaların bir yıllık kira bedeli ödememesi tartışılıyor, bir yıllık kira bedelinden vareste tutuldukları ve muaf oldukları konuşuluyor. Daha sonra ne oluyor? Daha sonra, açılış erteleniyor. Açılış yapılıyor, taşınma tarihi veriliyor, taşınma erteleniyor ve daha da önemlisi bu süreçte, havalimanının kullanımını mümkün kılacak ulaşım projesinde bir sıkıntı var. Metro ihalesi esasında planlandığı gibi haklı olarak eş zamanlı olarak bitirilmesi gerekirken henüz metro inşası söz konusu değil, bitmiş değil ve firmalar bu konuda ciddi bir gecikmenin olduğunu söylüyorlar. Çünkü metronun gecikmesi ve benzeri nedenlerle kapasite kullanımında da ciddi bir sıkıntı var.
Projenin tamamıyla ilgili yorumlar var, projenin tamamıyla ilgili birkaç senaryo var. 2019-2030 yılları arasında projenin 5,5 milyar avro ila 7,7 milyar avro arasında bir zarar göreceği, zararla karşılaşacağı iddiaları var. Hatta, akademik dünyada bir çalışma var. Projenin toplamında 4,5 milyar avroluk birikimli bir zararın söz konusu olacağı tartışmaları var ve bunlar normal olarak…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Tatlıoğlu, bir dakika vereyim, toparlayalım.
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) – Bu projenin, gerçekten, kamuoyunda çok tartışıldığını, buna karşın, kamu adına bu işi yöneten ilgililerin kamuoyuna ciddi ve şeffaf bir bilgilendirme yapmadıklarını görüyoruz. Şimdi, esasında, bu, tabii ki devleti, devletin imajını ve bu süreçleri yıpratır, siyaseti de yıpratır. Bu nedenle de bu konunun ciddi anlamda bir Meclis araştırması konusu olduğu açıktır. Burada Hükûmet lehindeki partilerin de kaçınmasını gerektirecek bir şey yoktur. Gerçekten, bu bir Meclis araştırması konusu olsun ve bu rakamların nelere tekabül ettiğini ve sürecin nasıl yönetildiğini hep beraber görelim ve bunu tartışma konusu olmaktan çıkaralım. Çok büyük rakamlar var, çok firmaların isimleri var, çok tartışma var; bunları tartışma malzemesi olarak masanın üzerinde tutmamak bu Parlamentonun görevidir diye düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)