" title="Prof. Dr. İsmail TATLIOĞLU">

Hoşgeldiniz

TWITTER FACEBOOK

FACEBOOKTA BİZ

12.11.2018 tarihli PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU

Ana Sayfa » MECLİS ÇALIŞMALARI » 12.11.2018 tarihli PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU

Tutanak Metni:

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) – Sayın Bakan, değerli misafirler hepiniz hoş geldiniz. Sayın Bakan hayırlı olsun. Ben CV’nize de baktım, gerçekten dolu bir CV’yle bir Bakanlığın başındasınız Allah yardımcınız olsun.
Şimdi, Bakanlığınızın bütçesi ve diğer bütçelere baktığımızda Bakanlığınızın bütçesinde de şöyle bir intiba oluşuyor: Konular arasında bir koordinasyon varlığından ziyade konuların arkasından koşan gerçekten bir savrulma söz konusu. Çok sayıda kurumun görev alanlarında bir çatışma var ve bir denetim söz konusu olmadığını görüyorsun.
Ben çok detaylı bir konuşma yapmayı düşünmüyorum, birkaç hususa vurgu yapmak istiyorum. Sayın Bakanım, birinci ricam şu: Lütfen, TÜBA listesini alın -sakin bir zamanınızda siz yüksek lisansta yaptınız- bir bakın ve bu bütün ülkelerde bilimler akademisi vardır ve bilimler akademisinden normal olması gereken CV’lerle bunları… Lütfen sizden rica ediyorum yani bunu söylememin bir nedeni var ve en azından bunları ciddiye almalıyız diye düşünüyorum.
İkincisi: Şehirlerde bilim ve teknoloji merkezleri oluşturuluyor -siz de vurguladınız- ne anlıyoruz bu bilim ve teknoloji merkezlerinde? Yani bunlar nihayetinde bizim bile sahip olmadığımız bilim ve teknolojinin ürünlerinin biraz sergisi gibi, özelikle de ortaokul ve lise çocuklarına hatta ilkokul çocuklarına sergi… Yani adı ile içeriğini bir bütünleştirelim lütfen, adı ile içeriğini bilim ve teknoloji merkezleri. Hatta, şimdi, uzay çalışma merkezleri oluşturulmaya başlandı, Bursa’da da Rusya’da bir şehirle anlaşma yaptı ticaret odası astronot yetiştirme eğitimi anlaşması yaptı. Yani vizyon sadece söylemekle olmuyor bunları başka bir zeminde, hele hele yabancıların buluştuğu bir zeminde paylaştığınız zaman hakikaten sizi biraz acı tebessümle karşılıyorlar. Bu konuları dikkatinize sunmak istiyorum.
Bir başka konu, Türkiye’de sanayi birikimi önemli. Bakın, organize sanayi bölgelerinde Türkiye’de -siz de konuşmanızda belirtiyorsunuz- sanayinin liderliğinden çok ciddi bir sıkıntı var. Yani 10 milyon dolarlık bir fabrikanın aşağı yukarı 6 milyon doları arazi. Yani Türkiye’de, organize sanayi bölgelerinde özellikle de önde olan illerde mesela İstanbul’da, Kocaeli’de, Bursa’da, Antep’te inanın bu sanayicilerin arazilere harcadıkları paranın yarısını kendi makine teçhizat ve teknolojiye harcasalardı Türkiye çok daha farklı, biraz daha farklı bir yerde olabilirdi. Çok ciddi bir kaynak gömüyoruz arazilere ve bunu yıllardır bir türlü çözemedik ve yaklaşık on beş on altı yıllık partinizin bulunduğu bakanlıkların politikaları da çözemedi. Genel olarak da baktığınızda, zenginlik arazilerden oluyor yani buna çok büyük fabrikalar dâhil. Yani Bursa’da Renault’un belki de arazi değeri, fabrikasından daha değerli. Zamanla böyle oldu ama yeni bir fabrika kurulurken, dediğim gibi, 10 milyon dolarlık bir sermaye ayırdıklarında bunun en az yarısını araziye ayırmak zorunda kalıyorlar. Mutlaka gayretleriniz var, görüyorum ama bunun, artık, yönlendiricilik ötesinde bir yere geçmesi lazım çünkü bu paraları biz nereden buluyoruz? Faizle buluyoruz. Bakın, Sayın Bekaroğlu geçmişten bahsetti, bugün farklı bir şey var: 500 büyük sanayinin FAVÖK’ünün 2/3’ü faize gidiyor efendim. Bu çok dehşet bir rakam. Yani biz kaynaklarımızı araziye yatırırsak makineye, teçhizata ve teknolojiye yatırmak yerine araziye yatırıyoruz kaynaklarımızı ve bu kaynakların önemli bir kısmını da biliyorsunuz, yurt dışından krediyle karşılıyoruz. Bu çok ciddi bir kaynak çarpıklığı. Burada bir yönlendirmenin ötesinde bir rol almanız çok faydalı olur diye düşünüyorum.
Ben bu konuları Bakanlığınızın dikkatine sunmak istedim.
Teşekkür ederim. Hayırlı olsun.