" title="Prof. Dr. İsmail TATLIOĞLU">

Hoşgeldiniz

TWITTER FACEBOOK

FACEBOOKTA BİZ

20.07.2020 – Basında Bugün

Ana Sayfa » Basından » 20.07.2020 – Basında Bugün

https://www.haberasi.com/tatlioglu-plan-ve-butce-komisyon-raporu-son-haliyle-adeta-baska-bir-teklife-donusturulmustur/16179/?fbclid=IwAR3V15BRvHaU8nQLRVAhur5Qj0ljXEs3cW3CBlcDZ4Th_ePS0Y_YVpm-CQc

TATLIOĞLU: “PLAN VE BÜTÇE KOMİSYON RAPORU SON HALİYLE ADETA BAŞKA BİR TEKLİFE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR”

Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, TBMM ‘de düzenlediği basın toplantısında, yarın TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan Plan ve Bütçe Komisyon Raporu ile ilgili partisinin görüşlerini paylaştı.

20 Temmuz 2020 – 16:54

GÖRÜNEN ODUR Kİ, ARTIK YÜRÜTME İLE YASAMANIN ARASINDA DERİN BİR UÇURUM SÖZ KONUSUDUR

Yürürlük ve Yürütme ile birlikte toplam 10 maddeden oluşan ve işsizlik sigortası kanununda değişiklik öneren maddeleri içeren teklifin son haliyle adeta içerik, kapsam ve anlam değişikliğiyle başka bir teklife dönüştürüldüğünü belirten Tatlıoğlu, “Bunun sebebi ilk teklifte yer almayan ve önergeyle birinci maddeye getirilen dijital mecralar komisyonu kurulmasıyla ilgili maddedir. Görünen odur ki, artık yürütme ile yasamanın arasında derin bir uçurum söz konusudur. Beştepe ile Millet Meclisi arasında ulaşılmaz bir alan oluşmuştur. Böyle önemli bir konunun hiç görüşülmeden hatta teklif sahiplerinin bile başlangıçta hiç bilgisi olmadan bu teklifte yer almasıdır. Yasamada yer alan bütün unsurlar önemlidir. O nedenle bunun sosyal medya ile ilgili olduğu son zamanda yankı bulan bu düzenlemenin adeta kamuoyundan saklı biçimde komisyona havale edilmesi sonradan bir önerge ile yer bulması yasama kalitemizin hatta yasama etiğimizin ne durumda olduğunun göstergesidir.

Bu komisyon plan ve bütçe komisyonudur neleri görüşeceği bellidir. Bunlar ihtisas komisyonlarıdır kendi alanındaki düzenlemeleri çalışır. Dijital mecralar komisyonu tabii ki bu komisyonun çalışma alanı içerisinde değildir. Bu teklifin en önemli maddesi plan ve bütçe komisyonunda görüşülerek adeta gizli, saklı kamuoyundan kapalı bir biçimde genel kurula getirilmiştir. Artık sorunların tartışılması bile istenmemektedir, bu açıdan bunu etik bulmuyoruz.”

  
TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI ÜYELERİ AKADEMİK ÇALIŞMALARINI KAMUOYU İLE PAYLAŞSIN

Plan Bütçe Komisyonu’nun ikinci maddesi olan Türkiye Bilimler Akademisi’nin ve Türkiye Sağlık Enstitüsü Başkanlığı mensuplarının özlük haklarının genişletilmesi ve bunlara mali haklar tanınmasıyla ilgili olarak Bilimler Akademisi üyelerinin mali haklara sahip olmaları gerektiğini ve bu hakkın tanınması gerektiğini belirten Tatalıoğlu itirazlarının başka olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bu tür konular gündeme gelirken Türkiye Bilimler Akademisi’nin üyeleriyle ve süreçle ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmamasıdır ve üyeliklere genel bürokrasideki gibi liyakata riayet edilmemesidir. Biz Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı’nın akademi üyelerinin akademik çalışmalarını kamuoyu ile paylaşmasını istiyoruz. Kimleri üye yaptıklarını ve bu üyelerin akademik çalışmalarını ve hangi nedenle üye yaptıklarını kamuoyu ile paylaşmalarını istiyoruz. Mali haklar en geniş şekli ile verilmeli ama kime verildiğini de kamuoyu bilmeli”

YAKINDA ŞÖYLE BİR MADDE GELİRSE ŞAŞIRMAYACAĞIZ, ‘KANUN YAPMA YETKİSİ CUMHURBAŞKANINA AİTTİR’


Teklifin bir diğer maddesinin ise kısa çalışma süresinin uzatılmasının ve sektörel olarak bölümlenmesinin Cumhurbaşkanına yetki olarak tanınması olduğunu belirten Tatalıoğlu, “Biz bu Cumhurbaşkanına yetki tanınması konusunda özellikle Ak Parti’nin ve Cumhur ittifakının çok cömert olduğunu düşünüyoruz. Yakında şöyle bir madde gelirse şaşırmayacağız, ‘kanun yapma yetkisi cumhurbaşkanına aittir’ Çünkü blok blok yetkiler verilmekte. Önceden Bakanlar Kurulu’na yetkiler verilmekteydi ama bu yetkilerin bir sınırı vardı. Şimdi sınırlar gayet uzun, hacimli ve geniş yetkiler verilmektedir. Bu da Partili Cumhurbaşkanlığı döneminin enteresan gelişmelerinden biridir ve Partili Cumhurbaşkanlığı döneminin milletimizin ayaklarında nasıl bir pranga teşkil ettiğini ve milletin temsilcilerinin yetkilerini nasıl daralttığını göstermektedir” dedi. 

PARA KONUSUNDA DEVLETE OLAN GÜVEN DÜŞMEKTEDİR

Tatalıoğlu, bir başka düzenlemenin de Covid-19 sürecinden normale dönülse dahi çalışanların SGK primlerinin ve işveren payının yıl sonuna kadar üçer aylık dönemlerle işsizlik fonundan karşılanması konusunda cumhurbaşkanına yetki verilmesi olduğunu söyledi. 

Tatlıoğlu açıklamasına şöyle devam etti: “2017 yılında Ak Parti’nin kurduğu ahilik esnaf fonu da raflarda kalmıştır. Türkiye bu pandemi sürecinde yaralarının çok büyük kısmını bu işsizlik fonuyla karşılamıştır. Ancak burada yaklaşık toplam 24 milyar liralık bir maliyete sahip olacak işçi ve işveren kaybının fondan karşılanmasında itirazımız karşılanması değil karşılansın ama itirazımız bunun işsizlik fonundan karşılanmasıdır. Bu işsizlik fonunun kuruluş amaçlarına aykırıdır. İşsizlik fonu erimektedir eritilmektedir bu kamuya olan güveni çökertmektedir. Yapılan kampanyalarda toplanan paraların şeffaf biçimde açıklanması gerekmektedir, aksi takdirde güven azalmaktadır. Para konusunda devlete olan güven düşmektedir. İşsizlik fonu asla kendi amaçları dışında kullanılmamalıdır. Bu konuda bizim İYİ Parti olarak bir önerimiz vardı, normale dönülse de yıl sonuna kadar üçerden altı aylık süreçte çalışanlara ait sosyal güvenlik primi ve işverenlere ait sosyal güvenlik primi fondan karşılanıyorsa o zaman geniş Bağ-Kur primleri de hazineden karşılansın. Yine kamu tarafından karşılansın diye bir önergemiz oldu. Ancak Ak Parti ve MHP’nin red oylarıyla bu teklifte yer bulmadı” 

İş güvenliği konusundaki düzenlemede ise 50’den az çalışanın olduğu yerlerin iş güvenliği denetim kapsamına girmesinde erteleme olduğunu söyleyen Tatlıoğlu, bu konunun 1 milyonun üzerinde işletmeyi ilgilendirdiğini, bu konuda bir çözüm olmadığı için sürekli ertelendiğinin altını çizdi. Tatlıoğlu, bu konuda katıldıkları bir başka önerinin ise küçük işletmelerin esasen sahipleri veya yöneticilerinin bakanlık tarafından eğitime tabi tutularak iş güvenliği sertifikası sahibi olabilecekleri ve sadece o işletmeye ait olmak üzere iş güvenliği hizmetini yerine getirebilecekleri olduğunu ve böyle bir çözüm gelirse İYİ Parti olarak bu çözümün yanında olacaklarını da sözlerine ekledi.